Home page > SOLUNUM

Authorize the processing of personal data
Edit email address
Invalid email
Email Sent
Authorize the processing of personal data

Chiesi, 30 yılı aşkın bir süredir solunum sistemi hastalıklarını tedavi etmek üzere AR-GE odaklı yenilikçi ilaçlar geliştirmektedir. Hasta sağlığı için süregelen araştırmalarında Chiesi patentli Modulite teknolojisini geliştirmiş ve bu patentli teknolojiyi sprey solüsyonlarına uyarlayarak (bÖDİ-basınçlı ölçülü doz inhaler) püskürtme ile ekstra ince partiküllerin kapsamlı erişim ile akciğerlere ulaşmasını ve tedavi etmesini sağlamıştır. Modulite teknolojisi sayesinde yavaş ve uzun süreli bulut hızı ile hastalar cihazını kolay ve konforlu bir şekilde kullanabilmektedirler. Bunun yanı sıra, patentli olan kuru toz bazlı medikal cihazında da (KTİ, kuru toz inhaler- NEXTHALER®) ekstra ince partiküllerin solunabilmesine imkân veren bu teknolojisini kullanarak Astım, KOAH hastalarının tedavisinde ilacın yaygın akciğer erişimini mümkün kılmıştır. BAM teknolojisi sayesinde hastalar cihazını kolaylıkla ve konforlu bir şekilde kullanmakta, ayrıca hem hasta hem de sağlık profesyoneli tedavinin etkin bir şekilde kullanıldığından emin olmaktadırlar. 

 

Geliştirdiği bu yenilikçi formülasyonlarında Chiesi, astımı veya kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan hastaların daha güvenli, daha aktif hayatlar yaşayabilmesini hedeflemiştir.

 

Ne de olsa “Yaşamak, nefes alabilmektir!”

 

ASTIM

 

Astım; tekrarlayan nefes darlığı, hırıltı, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösteren, kronik bir hava (nefes) yolu hastalığıdır. Belirti ve şikayetler kendiliğinden veya çeşitli tetikleyicilerin neden olduğu hava yollarındaki daralma sonucu ortaya çıkar. Sıklığı ve şiddeti kişiden kişiye veya aynı kişide zaman içinde değişkenlik gösterir. Ataklar (krizler) halinde seyir gösterebilir ve hastalar atak dönemleri dışında kendilerini iyi hissedebilir. (1) Astım sık görülen ve altta yatan farklı mekanizmalar ile tanımlanan farklı klinik tipleri bulunan heterojen bir hastalıktır. Hastalığın klinik özellikleri, doğal seyri, patofizyolojik mekanizmaları ve tedavi yanıtı farklı astım tipleri arasında farklılıklar göstermektedir. Tanınabilir demografik, klinik ve / veya patofizyolojik özellikler kümesine genellikle "astım fenotipleri" denir; ancak bunlar spesifik patolojik süreç veya tedavi yanıtı ile güçlü bir şekilde ilişkili değildir. Hastalık genellikle birçok hücre ve mediatörün rol aldığı kronik hava yolu inflamasyonu ve hava yolu aşırı duyarlılığı ile ilişkilidir. Semptomlar ve hava akımı kısıtlanması, viral solunum yolu infeksiyonları, irritan ya da allerjen maruziyeti, egzersiz gibi faktörler ile tetiklenebilir ve tedavi ile ya da kendiliğinden düzelme gösterebilir. (2)

 

Astım tedavisinin amacı nedir?

Kronik süreçte astım tedavisinin amacı astımda kontrolü sağlamaktır. Bu kapsam içinde günlük semptom kontrolü ve hastalığın seyrini olumsuz etkileyecek gelecek risk faktörlerinden hastanın korunmasının sağlanması önerilir.

Tedavide gelecek risklerden korunma kapsamında atakların azaltılması/önlenmesi, persistan hava akımı kısıtlanmasına gidişin önlenmesi ve kullanılan ilaçların yan etki yönünden güvenli sınırlarda tutulması önerilir. Bu nedenle astımlı hastaların ilk değerlendirilmelerinde ve yıllık takiplerinde bu risk faktörleri yönünden gözden geçirilmeleri önerilir. (2)

 

Astım hangi sıklıkta görülür?

Astım tüm dünyada sık görülen bulaşıcı olmayan kronik hastalıklardan biridir. Dünyada yaklaşık 300 milyon kadar astım hastası olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde yaklaşık her 100 erişkinden 5-7’sinde, her 100 çocuktan 13-15’inde astım görülmektedir. (1)

 

Astım tamamen kontrol altına alınabilir mi? (1)

  • Doktor kontrolünde olursanız,
  • İlaçlarınızı doktorunuzun önerdiği şekilde ve uygun teknikle kullanırsanız,
  • Sigara içmez, içilen yerde durmazsanız,
  • Astımınızı tetikleyen faktörlerin ve alerjenlerin neler olduğunun farkında olup mümkün olduğunca onlardan uzak durursanız,
  • Düzenli egzersiz yaparsanız,
  • Grip aşınızı olursanız,
  • Gerektiğinde hızlı etkili nefes açıcı ilacınızı vakit geçirmeden, nefes yollarınızın tamamen kapanmasını beklemeden kullanırsanız,
    Astım kontrol edilebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır.

 

Referanslar:

  

KOAH

 

KOAH, “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı” isminin baş harflerinden oluşan kısaltılmış bir hastalık ismidir.

Kronik kelimesi uzun süredir devam eden anlamındadır. Obstrüktif kelimesi tıkayıcı anlamındadır ve bu hastalıkta nefes borularının (bronşların) tıkandığını göstermek için kullanılır.

O halde KOAH’ı, “uzun süredir bronşlarda tıkanmaya neden olan bir hastalıktır” şeklinde tarif edebiliriz. Bu hastalığın en kötü yanı, bronşlarda oluşan tıkanmanın bir daha düzelmemesi ve tedavi olunmaz ise hastalığın sinsice ilerlemesidir. (1)

Bu hastalık, özellikle sigara dumanı ve diğer zararlı gaz ve parçacıklara bağlı olarak gelişen havayollarının mikrobik olmayan iltihabı sonucu oluşur. (2)

 

Hangi Sıklıkta Görülür? (2)

KOAH’ın görülme sıklığı 40 yaş üstü yetişkinlerde %15-20’dir. Bir diğer deyişle toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Küresel Hastalık Yükü Çalışması verilerine göre, KOAH yılda 2.9 milyon ölüme neden olmaktadır. Günümüzde tüm dünyada 3. ölüm nedeni haline gelen KOAH, tüm ölümlerin de %5.5’inden sorumludur. Türkiye’de solunum sistemi hastalıkları en sık görülen 3. ölüm nedenidir ve bu ölümlerin de %61.5’i KOAH nedeniyledir.

 

Hastalığa Neden Olan Faktörler Nelerdir? (2)

KOAH gelişimi için aktif sigara içimi zorunlu bir risk faktörü olmakla birlikte, diğer bazı çevresel ve genetik faktörlerin de hastalık gelişiminde etkili olduğunu göstermektedir.

 

Sigara İçimi: Hastalığın en önemli nedenidir. Ülkemizde erişkinlerin yaklaşık yarısı sigara içmektedir. Sigaraya başlama yaşı, dumanın yoğunluğu, günlük ve toplam içilen miktar hastalığın gelişimini etkilemektedir. Anne ve babası sigara içen çocuklarda solunum sistemi hastalıklarına ve kronik bronşite daha fazla rastlanır. Otuz yaşından sonra akciğer kapasitesi her yıl azalmaya başlar. Sigara içenlerde bu oran çok daha fazladır; ancak sigaranın bırakılması ile akciğer kapasitesindeki bu azalma yavaşlamaktadır. KOAH gelişiminden % 80-90 oranında sigara içiminin sorumlu olduğu, sigara içmeyenlere göre KOAH gelişme riskinin 9.7-30 kat arttığı, KOAH nedeniyle gerçekleşen ölümlerin erkeklerde % 85’inden, kadınlarda ise % 69'undan sigara içiminin sorumlu olduğu bildirilmiştir. İçilen sigara miktarı ile akciğer fonksiyonlarındaki kayıp arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır.

 

KOAH nasıl tedavi edilir? (1)

 

KOAH tedavisinde başarılı olabilmek için uyulması gereken kurallar;

  • Sigaranın bırakılması,
  • Tozlu ve dumanlı ortamlarda çalışmamak, bulunmamak ve
  • Düzenli ilaç tedavisidir.

 

KOAH tedavisinin temelini “sigaranın terk edilmesi” oluşturur. Sigara bırakıldığı zaman bronşlardaki ve hava keseciklerindeki bozulmaların şiddeti yavaşlar. İlaçlar hastalığın ilerlemesini önlemez bu nedenle sadece nefes darlığını azaltmak için kullanılırlar.

Sigarayı bırakamayan bir hastanın ilaçlardan yarar beklememesi gerekir. İlaçlar sadece geçici süre için nefes darlığını azaltabilir. Sigarayı bırakmayan hastalar her yıl bir önceki yılı arayacaklardır.

 

 

RİNİT

Rinit, burun iç kısmını döşeyen ve mukoza adı verilen dokunun inflamasyonu hastalığıdır.

 

Alerjik rinit, allerjenlerin burunda bulunan hava yolu mukozasına yapışarak inflamatuar reaksiyonları başlatması ile oluşur. Özellikle alerjik bünyeli kişilerde ve/veya ailesinde alerji öyküsü olanlarda daha sık görülür. Hastalığın başlama yaşı genellikle küçük yaşlarda olmakla birlikte, ileri yaşlarda da tetiklenebilir. (1)

 

Rinit belirti ve bulguları nelerdir? (2)

  • Burunda, damakta, boğazda ve gözlerde kaşıntı
  • Burun tıkanıklığı
  • Burun akıntısı
  • Burunda kaşıntı
  • Hapşırık
  • Göz altlarında morluk
  • Gözlerde sulanma

 

Alerjik rinitli hastalarda sık ve peş peşe hapşırma, burunda kaşıntı, su gibi burun akıntısı ve/veya burun tıkanıklığı şikâyetleri görülür. Bu hastalığa genelde alerjik konjunktivit de eşlik ettiği için gözlerde yanma, batma, kaşınma, sulanma tipiktir. Alerjik astımın da birlikte görüldüğü hastalarda, nefes darlığı, hırıltılı solunum, öksürük gibi bulgular görülür. (1)

 

Belirli mevsimlerde (polenlerin uçuştuğu bahar aylarında) meydana gelen türüne Saman Nezlesi olarak da bilinen Mevsimsel Alerjik Rinit denir.

 

Alerjik rinitin birde tüm yıl boyunca süren tipi vardır ve Pereniyal Alerjik Rinit olarak isimlendirilir. Perenial Alerjik Rinit etkenleri genellikle ev tozu akarı, çeşitli kimyasallar, küf mantarları ve hayvan tüyü olabilmektedir. Eğer gerekli tedbirler alınır ve uygun tedavi verilirse bu hastalığın atak sayısını azaltmak mümkündür

 

Alerjik Rinit Belirtileri

Mevsimsel

Yıl Boyu Süren

Hapşırma 

Peş peşe

Değişken

Burun Akıntısı

Sulu, sık

Kıvamlı, geniz akıntısı

Gözlerde kaşıntı/kızarıklık / yanma

Sık

Seyrek

Burun Tıkanıklığı        

Değişken

Sık

Koku alma bozukluğu

Değişken

Sık

Kronik sinüzit (eşlik eden hastalık)

Değişken

Sık

Astım

Değişken

Sık

 

 

Alerjik Olmayan Rinit (Non-Alerjik Rinit), bilinen bir alerjik nedenin olmadığı durumlarda oluşan hapşırma, burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve geniz akıntısını tarif eden tıbbi bir terimdir. Belirtiler genelde yıl boyu oluşur ancak mevsimsel olarak (örneğin mevsim değişimlerinde) daha da kötüleşebilir. Bu durum genelde erişkin çağa kadar ortaya çıkmaz. Kesin neden bilinmemekle birlikte; hava kirliliği, kuru hava, baharatlı yiyecekler, alkol ve çeşitli ilaçların kullanımı ile şikâyetler artmaktadır.

 

Rinit nasıl tedavi edilir?

Eğer alerjik rinitiniz varsa ve tetikleyiciler belirlenmiş ise bunlardan korunmak tedavinin ilk ve en önemli basamağını oluşturmaktadır. Ev içi alerjenler ya da polenlere karşı korunma önlemleri için tıklayınız.

Rinit tedavisinde antihistaminler (ağızdan ve sprey), kortizonlu (kortikosteroid) spreyler ve tuzlu su kullanılır. Burunda tıkanıklık fazla ise ilk başta dekonjestanlar kısa süreli (dört günden az) kullanılabilir. Akıntı çok fazla ise ipratropium burun spreyleri faydalı olabilir. Alerjik reaksiyona bağlı olarak gelişen burun tıkanıklığında kortizonlu spreyler oldukça etkilidir.

Alerjik riniti mevsimsel olanlarda bu ilaçlar oldukça etkilidir. Bu hastalarda mevsim öncesi tedavi başlanması ile semptomları önlenebilir ya da mevsimi daha hafif şikayetler ile geçirmesi sağlanabilir.

 

Referanslar:

(1) Ana Sayfa | Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (aid.org.tr)

(2) ARIA kılavuzu 2019

 

  

Bugün ve Yarın Solunumda Chıesı

 

Chiesi olarak hastalara ilaç tedavisi sağlamaktan daha fazlasını sunmak için yenilikçi tedavi çözümlerine odaklanıyor ve Ar-Ge süreçlerimizi bu doğrultuda yönetiyoruz. Bu yolda; hastaların soluyarak aldıkları ilaçlarında solunumu kolaylaştırmayı, çoklu ilaç kullanımını azaltmayı, solunan ilacın en uygun ve kapsamlı şekilde akciğerlere eriştirme çözümleri üzerinde yoğunlaşarak hastalarımıza destek olmayı, yaşam kalitelerini artırmayı hedefliyoruz.