Home page > NEONATOLOJİ

Authorize the processing of personal data
Edit email address
Invalid email
Email Sent
Authorize the processing of personal data

Bebeklerin anne karnındaki gelişiminin tamamlanma süresi birçok faktöre bağlı olarak değişirken, hamileliğin 37. haftası tamamlanınca rahim dışında hayatta kalabilecek gelişime ulaşırlar. Bu sürenin öncesinde doğan bebekler vaktinden önce doğmaları sebebi ile preterm veya prematüre bebek olarak tanımlanırlar. Günümüzde Yenidoğan Bilimi yani Neonatoloji alanındaki gelişmeler sayesinde erken doğan bebekler, bu hassas dönemde sağlıklı olarak yaşamlarını sürdürebilme şansına sahiptirler. Ancak yine de bu minik bedenler için hayatta kalış, bir mücadele süreci gerektirmekte ve bu süreçte akciğer gelişimleri büyük önem arz etmektedir.

 

Prematürite’de akciğer gelişimi ve akciğerin fonksiyon görmeye başlaması hayatta kalım için kritik bir durumdur. Bu nedenle prematüriteyle doğan bebeklerin solunum yolu tedavisi büyük bir dikkat ve özen gerektirir. Prematüritenin derecesine bağlı olarak akciğerler kısmen gelişmiş veya gelişmemiş olabildiğinden bu grup yenidoğanlarda yeterli solunum fonksiyonu temininde güçlük oluşabilmektedir.

 

neonat

 

 

 

Erken Doğum ve Hayatta Kalma Mücadelesi: Chiesi'nin Destekleyici Rolü

 

Chiesi, 30 yılı aşkın bir süredir, hayatta kalmak ve gelişmek için zorluklara karşı mücadele eden bu minik savaşçıların yaşam mücadelesinde neonatoloji camiasıyla güç birliği ile beraber daha sağlıklı, daha yüksek oranda sağ kalıma adanmışlıkla çalışmaktadır.

 

Bugün Chiesi, bu güç birliği çerçevesinde 100'den fazla ülkede 6 milyondan fazla prematüre bebeğin hayatta kalmasını sağlamıştır. Bu yöndeki çalışmalarını, yetkinliğini en uygun klinik uygulama teknikleri alanına da taşımış bulunmaktadır.

 

Yenidoğan Respiratuar Distres Sendromu (RDS)-Yenidoğan Solunum Yetmezliği Sendromu

 

Yenidoğan Solunum Yetmezliği Sendromu (RDS) prematüre bebekler için tipik bir durum olup solunum sisteminin yetersiz gelişmesi nedeni ile birden fazla bulgunun tanımlandığı karmaşık bir klinik tablo halidir. Bu durumun ciddiyeti ve sıklığı prematürite derecesine bağlıdır ve 28. haftadan önce doğan bebeklerde gelişme riski daha yüksektir. 

 

RDS’li bebeklerde solunum yetmezliği; hem akciğerlerin yeterince gelişmemiş olması hem de akciğer hava keseciklerinin iç duvarını sararak biyofilm oluşturan surfaktan maddesinin yeterli seviyede olmayışından kaynaklanır. Surfaktan maddesinin fizyolojik görevi akciğerlerin yüzey gerilimini azaltarak ve hava keseciklerini  açık tutarak nefes verme esnasında çökmeyi önlemektir. Surfaktan maddesinin akciğerlerde olmayışı veya yetersizliği solunum güçlüğüne, düşük oksijenlenmeye, nefes alma çabasında artışa ve solunum desteğine ihtiyaç duyulmasına neden olur. RDS’de akciğerlere dışarıdan verilen surfaktan hem eksikliğin giderilmesi hem de vücudun kendi surfaktanını üretebilmesi için hammadde sağlaması bakımından önemlidir (Kaynak: Hacettepe Üniversitesi Yoğun Bakım Dergisi).

 

Prematüre bebeğin akciğer havuzunda bulunan surfaktan miktarı, zamanında doğan yenidoğana göre oldukça düşük seviyededir. Bu nedenle, gerektiği durumda dışarıdan akciğerlere verilen surfaktan, havuzda eksik olan miktarı tamamlayarak hava kesecikleri içinde biyofilm tabakasının oluşturulmasını sağlar. 

 

Chiesi, bu grup yenidoğan solunum yetmezliği olan bebeklerde kullanılan surfaktan preparatı ile ülkemizdeki prematüre bebeklerin yaşam yolculuğunda destek olmaktadır.

 

Prematüre Apnesi (Solunum Durması)

 

Apne yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde çok sık karşılaşılan bir sorundur. Özellikle prematürelerde birçok ciddi hastalığın bulgusu olabileceği gibi solunum sisteminin immatür kontrolüne bağlı olarak da gözlenebilir. Solunum sisteminin ve beyinde solunum merkezinin yetersiz gelişimi prematüre bebekler için ortak bir sorundur ve solunum durması (apne) gibi hayati tehdit eden olaylar; prematüre bebek ne kadar az gelişmişse, bebeğin doğum ağırlığı ne kadar düşükse o kadar yaygındır. Bu durum genellikle doğumun 2 ve 3. günlerinde 20 saniyeyi aşan bir sürede ani solunum durması olarak gelişir. Birçok hafif vaka solunum desteği ile tedavi edilebilirse de gerektiğinde kafein içeren ilaçlar solunum durmasına karşı uygulanır. Apne tedavisinde kafein santral sinir sisteminde stimülan etki göstererek etki eder. Kafein uzun yarılanma ömrü, güvenlik aralığının geniş olması ve düşük yan etki profili nedeniyle tercih edilir (Kaynak: Selçuk Üniversitesi Tıp Dergisi).

 

Chiesi, Kafein sitrat formülasyonunu “Prematüre Apnesi” durumunda uygulanmak üzere tedaviye sunmuş bulunmaktadır.

 

Gelecekteki Gelişmeler
 

Chiesi prematüre bebeklere, onların bu zorlu yolculuklarında destek olmayı hedeflemiş olarak Ar-Ge çalışmalarını sürdürmekte, örneğin beyin yaralanmalarına ve bronkopulmoner displaziye (prematüre bebekler arasında en sık görülen akciğer bozukluklarından biri) karşı alternatif tedaviler geliştirmek amacıyla birçok araştırma projesi üzerinde çalışmaktadır.

 

Chiesi, bu alanda önemli bir etki yaratmaya devam ediyor ve dünya çapında prematüre bebekler için daha parlak bir geleceğe giden yolu açıyor.